Ödev türleri
Tekrar ödevleri: Çocukların matematik, yazı ya da bazı konulardaki terim ve ifadeleri öğrenmelerini sağlamak amacıyla verilir.
Yaratıcı ödevler: Öğrenilen bilgileri kullanarak yapılan ve çocuğun kendi araştırmalarını da kapsayan ödevlerdir.
Ek bilgi ödevleri: Okulda işlenen konunun ayrıntılı olarak öğrenci tarafından incelenmesidir.
Hazırlık ödevleri: Öğretmenin bir sonraki konu olarak işleyeceği dersin önceden öğrenciler tarafından araştırılmasıdır. Ödevin amacı, öğrenciyi okulda işlenen dersi iyi anlamaya ve evde tekrarlarla tam olarak öğrenmeye yöneltmek olmalıdır. Eğer çocuğunuz dersini sevmişse verilen ödevini de severek yapacaktır. Birçok öğretmen fazla ödev vermenin, o konuyu en iyi öğretme yolu olduğunu düşünmektedir. Oysa böyle bir yöntem, dersi sevdirmekten çok, çocuğun derse olan ilgisini de kaybetmesine ve verilen ödevleri bir yük olarak görmesine yol açmaktadır. Ödev sorumluluğunda ailenin rolü Çocuğunuzun ödevlerini yapmanız en yaygın davranış biçimidir. Böyle bir davranışı gören çocuğunuza ödevin aslında kendi sorumluluğu ve görevi olduğunu anlatmanız bir daha asla mümkün olmayacaktır. Yardımcı olmanız farklıdır. Yardımcı olmakla kastedilen, çocuğunuzun ödev konusunda ihtiyaç duyabileceği kaynak kitap gibi malzemeyi ve rahat ders çalışabileceği ortamı sağlamanızdır. Takıldığı bazı konuları anlatabilirsiniz ama oturup onunla ders yapmanız ya da ödevi yazmasına yardım etmeniz yanlış bir davranıştır. Ödevlerini kendi başına yapma bilinci ve sorumluluğu kazanamayan çocuğunuz hemen hemen tüm öğrenim hayatı boyunca bu konuda sorun yaşar.
Ödev konusunda dikkat edilmesi gerekenler
• Ödevin yapıldığı ortam mutlaka ders çalışmaya uygun olarak hazırlanmış olmalıdır. Mümkünse çocuğunuza ait bir odada, çalışma masasında dersini yapmasını sağlayın.
• Çocuğunuz ödevini yaparken sizden yardım alacağını bilmeli. Harcadığı emek ve gösterdiği çabayı takdir edin. Hiçbir zaman yanında uzun sürelerle oturup beraber ders yapmayın.
• Aralıklı olarak ödevlerini kontrol edin. Yaptığı bir–iki küçük yanlış üzerinde çok durmadan başarılı olduğu bölümleri öne çıkarıp, onu teşvik edin.
• Ödev konusunda eğer arkadaşlarını araması gerekiyorsa, bunu çocuğunuzun yapması gerekirken onun adına siz yapmayın.
• Ödevini, unutmuşsa, geciktirmişse ya da eksik yapmışsa burada da devreye girmemeli ve çocuğunuzu ödevinin bu haliyle okula göndermelisiniz. Öğretmene gereken açıklamayı kendisinin yapması için bundan daha iyi bir fırsat olamaz. Tüm sınıfın içinde eleştirilmek ve belki de ceza almak en iyi ders olacaktır. Aynı duruma düşmemek için bir dahaki sefere daha dikkatli davranacaktır.
• Ödevini bitiren çocuğunuzu mutlaka ödüllendirin. En sevdiği faaliyeti yapması ya da dışarı çıkıp arkadaşlarıyla oyun oynaması gibi ödüller olumlu davranışını pekiştirecektir.
• Ödev bitmeden oyun oynamasına izin vermeyin.
• İstenilen türde bir ödev hazırlamamış olsa bile gerekli çabayı göstermiş ve elinden geleni yapmışsa bütün bir ödevini, sil baştan yeniden yaptırmayın.
• Her şeyden daha önemli, en temel kural, çocuğunuzun başarısızlıklarını ve olumsuz yönlerini değil, başarılı ve olumlu yönlerini vurgulamanız ve cesaretlendirmenizdir. Ödevlerde öğretmenin rolü Ödev konusunda en önemli görevlerden biri de çocuğunuzun öğretmenine düşmektedir. Çocuğunuza verilen ödevin, yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi, oluşturulmaya çalışılan sorumluluk duygusunu pekiştirecektir. Bu anlamda öğretmen, mutlaka ödevlerin takibini ve kontrolünü yapmalı, aksayan yönler varsa bunu sizinle paylaşmalı ya da verilen ödevin, öğretmeni tarafından görülüp görülmediğini takip etmelisiniz. Çocuğunuzun emek harcayarak yaptığı ödev, eğer öğretmeni tarafından incelenmemiş ve değerlendirilmemişse bu çocuğunuz açısından ciddi bir hayal kırıklığı oluşturur. Bundan sonra verilecek ödevleri yapma konusunda isteksiz ya da baştan savmacı bir tutum takınacaktır, çünkü çocuk eğer başarılıysa takdir edilmeyi ister. Başarısızsa nerde hata yaptığını bilmesi gerekir. Çocuğunuzun başarısına ya da başarısızlığına ilgisiz kalmanız çocuğunuzda, önemsenmediği duygusu yaratır. O nedenle her iki durumda da çocuğunuz sonucu bilmek ister. Özellikle iyi ve doğru tarafların yazılı ve sözlü olarak vurgulanması çocuğunuz üzerinde çok fazla olumlu etkiler yaratır. Çocuğunuza doğru ders çalışma ve ödev yapma sorumluluğu kazandırmanız biraz zamanınızı alabilir. Okulun ilk yılında doğru davranış ve tutumlar belirlemelisiniz. Öncelikle, okulun ve ödevlerin çocuğunuzun kendisinin yerine getirmesi gereken sorumlulukları olduğunun bilincinde olmasını sağlamalısınız. Okula yeni başlayan çocuğunuza daha ilk günden yardım etmeniz, ödevlerini yapmanız gelecekte yaşanacak sorunlara davetiye çıkaracaktır. Unutmamalısınız, okula giden kişi çocuğunuz, siz değilsiniz ve okulla ilgili tüm ödevler onun görevi. Yanlışlar yaparak, doğruyu bulması için bu sorumluluğu almasına fırsat vermelisiniz. Ödev konusunda yapılan yanlışlar Günümüzde ailelerin, çocuk merkezli aileler oldukları ve hayatlarını çocuklarının derslerine, sınavlarına ve ödevlerine göre düzenledikleri bir gerçek. Bu maalesef bizim dışımızda gelişen başka faktörlerden kaynaklanıyor olsa da aslında yanlış bir davranıştır. Bu tip yanlışlar ulaşmak istediğimiz amaçtan bizi daha çok uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Aynı şekilde ödevlerini yapması halinde vaat edilen hediyeler çok büyük yanlışlara yol açacak olumsuz tutumlardandır.
• Çocuğunuzun her hareketini kısıtlayıp, sürekli ödevlerini hatırlatmanız,
• Aşırı kontrolcü ve baskıcı anne-baba tutumu izlemeniz,
• Onun adına ders ve ödev planları yapmanız,
• Olur olmaz her yerde ödevleri ya da dersleri konusunda konuşmanız,
• Abartılı bir dille çocuğunuzu övmek ya da yermeniz,
• Ödev için masaya oturan çocuğunuzun, her yaptığı çalışmayı sürekli kontrol etmeniz ya da müdahalede bulunmanız,
• Eksik ya da yanlış yapılan ödevlerde tehdit edici davranışlarda bulunmanız, (Özellikle öğretmen kaynaklı söylemlerde bulunmanız yani; ödevini yapmadığını görünce sana kızacak, ceza verecek gibi.)
• Ders yapan çocuğunuzun başında durmanız ya da yanına oturup beraber ders yapmanız.
• Sürekli eleştiren, azarlayan ve komut veren ebeveyn tavrı içinde olmanız yanlış tutum ve davranışlardır. Amaç, çocuğun sorumluluklarını bilen bir birey olmasıdır ve ödevlerin yerleştirmeye çalıştığı davranış budur ancak, ısrarla yanlışlar yapan aile, çocuğun da yanlış davranış kalıpları oluşturmasına zemin hazırlayacaktır. Doğru anne-baba tutumu Okula başlayan çocukların öğrenmeye meraklı ve az çok sayı, harf, nitelik, renk, nesne bilgisi olan küçük kaşifler olduğunu unutmadan doğru yönlendirmelerde bulunmanız gerekir. Çocuklar olumlu ve tutarlı yaklaşımlara aynı biçimde karşılık verirler. Özellikle okula başlayan ve büyüyen, büyümeyi de müthiş heyecan verici bulan çocuklar çevrelerindeki her şeyle çok ilgilidirler. Doğal olarak da öğrenmeye çok açıktırlar. Ödev sorumluluğu kazanmasının yolu da ailenin tutumuyla doğrudan ilgilidir.
• Öğrenme olmadan ödev olmaz. Öğrenmeye hevesli olan çocuğunuzun hevesini kırmadan yeni şeyler öğrenmeye teşvik etmelisiniz.
• Eksik ya da yanlış yaptığı ödevlerde düzeltmeyi yine ona bırakmalı ve bazı küçük yanlışları görmezden gelmelisiniz.
• Öğretmenle sıkı işbirliği içinde olmalısınız.
• Ödevlerin yapılıp yapılmadığını kontrol etmeli ama onun adına yapmamalısınız.
• Sevginizi dersleri konusunda koz olarak kullanmamalısınız.
• Ödev, sadece çocuğunuza ait bir görevdir. Karşılığında hediye sözü vermeniz, bunu alışkanlık haline getirmesine yol açar ve asla önerilen bir davranış değildir. Sadece küçük teşvik ödülleri olabilir. Derslerini ve ödevlerini erken bitirmesi halinde sevdiği filmi izlemesi için vakti kalacağını hatırlatmak gibi. Ödev, okul ve sınav üçgeninde çocuklarınızın işi gerçekten çok zor. Üstelik eğitim uzun yıllar sürecek bir faaliyet. Dolayısıyla çocuğunuzun ilgisini ve hevesini kırmadan desteklemelisiniz.